5. yüzyıla kadar uzanan tarihi geçmişi nedeniyle, Doğu Avrupa’nın en eski şehirlerinden biri olarak anılan Kiev, sahip olduğu elektik mimarisi, çarpıcı kültürel sahnesi, kozmopolit yapısı, yemyeşil büyük parkları ve renkli gece hayatı ile Ukrayna’nın başkenti ve en kalabalık şehridir.
Nüfusunun %13’ü Ruslardan geri kalanı ise Ukraynalılardan oluşan bu şehrin içerisinde, Ermeni, Azeri, Yahudi ve Leh gibi pek çok etnik grup mevcuttur. Genel olarak Ortodoks-Slav kültürü hakimdir. Kiril alfabesi kullanılmakta, Ukraynaca ve Rusça konuşulmaktadır.
Tarihi dönemlerin izlerine çok net ve sik rastlayabileceğiniz bir şehir olan Kiev’de, görülmesi ve gezilmesi gereken pek çok popüler nokta bulunmaktadır. Öyle ki, gezi sırasında fotoğraf çekmeye doyamayacağınız veya gördükten sonra mimarlığa ilgi duyacağınız anlar olacaktır. Eğer hazırsak aşağıdaki listeye bir göz atmaya başlayalım…
Khreshchatyk (Хрещатик)
İkinci Dünya Savaşı’nda yıkılıp Stalin döneminde inşa edilen tarihi binaları ve geniş yollarıyla pek çok dükkân ve restorana ev sahipliği yapan Khreshchatyk Caddesi, sokak sanatçıları ve dönem dönem kurulan küçük açık hava sergileri ile Kiev’in en hareketli noktasıdır. Bunun dışında gezilecek yerlerin birçoğu bu caddede veya caddeyi kesen sokaklarda yer alıyor.
Caddenin tarihi önemi ise, II. Dünya Savaşı sırasında geri çekilen Sovyet ordusunun buradaki binaları mayınlaması ve içeriye ayak basan Alman askerleri için ölümcül bubi tuzaklarına dönüştürmesinden kaynaklanıyor. Konuşlandırılan mayınların patlaması üzerine bölgede birçok yaşam alanı kullanılamaz hale gelmiştir. Daha sonra ise kullanılamaz hale gelen bu binaların yerine Sovyet Mimarisine sahip binalar inşa edilmiştir.
Bağımsızlık Meydanı (Майдан Незалежності)
1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılması sonucunda adı Bağımsızlık Meydanı olarak değiştirilmiş olan meydanin tarihi 1869’a dayanıyor. Kiev’deki ana meydan olarak Khreschatyk Caddesi üzerinde bulunan bu meydan, tarih boyunca pek çok siyasi eylem ve protestoya (2004 Turuncu Devrimi, 2014 Ukrayna Devrimi vb.) sahne olmuştur.
Azize Sofya Katedrali (Софійський Cобор)
Yapımına 1011 yılında başlanan ve günümüzde UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alan tarihi katedral, sahip olduğu etkileyici mimari ve çarpıcı freskler ile şehrin sembollerinden biri haline gelmiştir.
Etrafı 17 ve 18. yüzyıllarda Barok tarzında inşa edilmiş yapılarla çevrili olan Katedral, ayrıca şehri kuş bakışı seyredebileceğiniz bir Çan Kulesi fırsatı sunmaktadır. Bu Çan Kulesine çıkarak Kiev’in harika manzarasını seyredebilirsiniz. Fakat bunun için ekstra bilet almanız gerektiğini belirtmeliyiz. Tek olumsuz nokta, kuleye çıkmak için asansör olmamasıdır. Bu nedenle biraz merdiven çıkmak gerekmektedir. Merak etmeyin, en üst kata ulaştığınızda göreceğiniz manzara, harcadığınız efora kesinlikle değecektir.
Mikâil’in Altın Kubbeli Manastırı (Михайлівський Золотоверхий монастир)
Tarihi 12. yüzyıla dayanan, mozaikleri ve freskleri ile dikkat çeken, tepesinde ise Başmelek Mikail’e adanmış bir anıt bulunan bu Manastır, 1930’larda Sovyet Yetkililer tarafından yıkılmış daha sonra, Ukrayna’nın bağımsızlığının ardından 1999 yılında orijinaline uygun olarak yeniden inşa edilmiştir.
Andriyivskyy Bayırı (Андріївський Узвіз)
720 metre uzunluğundaki bu bayır, 17. yüzyıl Kiev’inin tarihi dokusunu hissedebileceğiniz en güzel yerlerin başında geliyor. Yol üzerindeki hediyelik eşya mağazaları, küçük sanat galerileri, restoranları ve kafeleri ile harika bir manzara sunan bu nokta, günümüzde şehrin en popüler yerlerinden birisidir.
Aziz Andreas Kilisesi (Андріївська церква)
1744 yılında şehri ziyaret eden Rusya imparatoriçesi Yelizaveta’nın emri ile 1749-1754 yılları arasında Barok Mimari tarzında inşa edilen Ortodoks Kilisesidir. Bu ihtişamlı kilisenin mimarı, İtalyan asıllı Francesco Bartolomeo Rastrelli’dir. İsmini ise İsa’nın 12 havarisinden biri olan Aziz Andreas’tan alır.
Ukrayna Tarasa Shevchenka Ulusal Akademik Opera ve Bale Tiyatrosu (Національний академічний театр опери та балету України імені Тараса Шевченка)
Ukrayna Ulusal Opera ve Bale Tiyatro Binası, 1901 yılında Fransız Neo-Rönesans tarzında inşa edilmiştir. Günümüzde, Moskova’daki Bolşoy Tiyatrosu (Большой театр) ve St. Petersburg’daki Mariinsky Tiyatrosu (Мариинский театр) ile birlikte Dünya’nın en unlu bale ve opera merkezlerinden biri olmaya devam eden bu yapı, gösterişli sanatçıların efsanevi ustalığı eşliğinde eşsiz bir gece sunmaktadır.
İçerideki harikulade gösterilere ve görkemli ambiyansa rağmen fiyatlar oldukça makuldür. Eğer bu gösterilerden birine katılmak isterseniz, önceden rezervasyon yaptırmayı unutmayınız.
Aziz Vladimir Katedrali (Володимирський собор)
1862-1882 yılları arasında, 988 yılında Kiev Knezliği’nde Hıristiyanlığı benimseyen ilk Kiev büyük prensi I. Vladimir onuruna inşa edilmiştir. Katedral Klasik Eski Bizans tarzında dekore edilmiş ve iç mekânı Mikhail Vrubel (Михаил Врубель) ve Viktor Vasnetsov (Виктор Васнецов) gibi ünlü sanatçılar tarafından boyanmıştır. Şehir merkezinde yer alan bu yapı, şehrin en önemli simgelerinden biridir.
Mariyinskyy Park (Маріїнський парк)
1874 senesinde kurulmuş olan bu yemyeşil devasa kompleksin içerisinde oyun alanları, dinlenme noktaları, çeşmeler, heykeller, banklar, Mariyinskyy Saray’ı (Günümüzde Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın İkametgâhı) ve bir adet bakanlık binası bulunmaktadır.
Kiev Mağara Manastırı (Києво-Печерська лавра)
1051 yılında inşa edilen ve içerisinde 18 adet kilise ile birkaç küçük minyatür müze barındıran bu Ortodoks Hıristiyan manastırı, UNESCO tarafından dünya mirası olarak kabul ediliyor. Mağaralar Manastırı denmesinin ve bu kadar popüler olmasının sebebi ise manastırın alt kısmında yer alan ve sadece birkaçı ziyarete açık olan mağaralardır. Bu mağaralar zamanında orada münzevi bir hayat suren keşişler/rahipler tarafından kazılmıştır.
Not
- Kadınlar, girişte saçlarını örtmeli, etek veya şort giymemelidir.
- Mağaralar klostrofobiye sahip olanlar ve aşırı uzun boylular için önerilmez.
- Tünellerin bazı kısımları sadece Hristiyan hacılara açıktır.
II. Dünya Savaşı’nda Ukrayna Ulusal Tarih Müzesi ve Anavatan Anıtı (Національний музей історії України у Другій світовій війні i Батьківщина-Мати)
2. Dünya Savaşı’ndaki fedakârlıkların ve kahramanlıkların anısına 1981 yılında açılan bu devasa kompleks, 15.000’den fazla içeriği sergilemekte olan geniş kapsamlı bir müzeye ve üst katına çıkarak eşsiz manzaraya tanıklık edebileceğiniz 102 metre yüksekliğinde bir heykel anıta ev sahipliği yapmaktadır.
Babyn Yar Kurbanlar Anıtı (Пам’ятник жертвам Бабин Яр)
Babyn Yar, 1941 yılında Naziler’in (Einsatzgruppen) II. Dünya Savaşı’nın Doğu Cephesi’ndeki çatışmalar sırasında Kiev’de 2 gün içerisinde 33.771 Yahudi’yi katletme olayına verilen addır. Bu ad ise katliamların gerçekleştiği yer olan Kiev’in eteklerinde bulunan bir dağ geçidinden gelmektedir.
Çıplak bir şekilde ve gruplar halinde dağ geçidine giden Yahudiler, sıraya dizilip tabanca ve hafif makineli tüfeklerle katledilmiştir. 1943’te Sovyet birlikleri Ukrayna’yı geri almaya başladığında Naziler, gerçekleştirdikleri soykırım, katliam ve toplu infaz eylemlerinin kanıtlarını silmek amacıyla “Sonderaktion 1005” adlı özel bir birlik kurdu. Bu grubun yaptığı tek iş, cesetleri toprak altından çıkarmak ve daha sonra ise yakmaktı. Böylece kanıtları ortadan kaldırmış oluyorlardı. Fakat olayların görgü tanığı olan kimseler yardımıyla katliam ispatlanmış oldu, her ne kadar birçoğu infaz edilmiş olsa da.
Günümüzde, katledilen Yahudileri anmak için yapılan anıtlar, 1991’de Babyn Yar parkında sergilenmektedir.
Pyrohiv (Пирогів)
16-19. yüzyıl Ukrayna’sının yaşam tarzını ve kültürel tarihini temsil eden pitoresk bir açık hava müzesidir. Zaman zaman orta çağ temalı etkinlikler, çeşitli şenlikler, renkli festivaller ve kutlamalar düzenlenen bu devasa müzede, ahşap evler, yel değirmenleri, su değirmenleri, çiftlikler, kümesler, ari kovanları, tahıl ambarları ve su kuyuları bulunmaktadır.
Bu başlık Kiev serisinin 4. yazısıdır
- Kiev Seyahat Rehberi
- Kiev Şehir İçi Ulaşım
- Kiev Konaklama Bölgeleri
- Kiev Gezilecek Yerler
- Kiev Yeme-İçme Mekân Listesi
